Çocukluk Çağı Korku ve Kaygıları
Her yaş döneminde gelişime bağlı olarak gözlemlenen korkular ve kaygılar vardır. Örneğin, 2 yaşındaki bir çocuk anne ve babasından ayrılmaktan korkarken 5 yaşındaki bir çocuğun karanlıktan, doğa üstü varlıklardan ( hayalet, canavarlar vs.) korkması, ergenlik dönemindeki bir bireyin ise beğenilmeme, alay edilme ve dışlanmaktan korkması normaldir.
Korku ve kaygı duygularının farkına değinmek istiyorum. Korku duygusu şu andaki tehlikelere karşı oluşturduğumuz bir duygu iken kaygı ise gelecekle ilgili endişelenmemizi içeren bir duygudur. Korku ve kaygı duyguları sanılanın aksine sağlıklı duygulardır. Önemli olan yaşadığı kaygı veya korku duygusunun günlük yaşamdaki işlevselliğini ne düzeyde etkilediğidir. Örneğin, sınavlardan önce bir miktar kaygılanmak sınava daha iyi hazırlanmamıza ve odaklanmamıza yardımcı olur. Ancak yaşanılan kaygı düzeyi çok fazla ve bu nedenle uyku uyuyamıyor, karnı ağrıyor, sınav esnasında eli ayağı titriyorsa ve birey mevcut performansını yansıtamıyorsa önlem alınması son derece önemlidir.
Korku / kaygının sembolik anlamları vardır. Çocuğun içindeki korku ve kaygı o kadar büyük bir hale dönüşür ki çocuk bunu artık taşıyamaz ve anlamlandıramaz. Böyle durumlarda çocuk bunu taşıyamadığı ve anlamlamdıramadığı için somut bir hale dönüştürmek ister. Bu aslında çocuğun savunma mekanizmasıdır. Amacımız ortaya çıkan duygu ve davranışı (örn: tırnak yeme davranışı) ortadan kaldırmak değil…Bu davranışın altında yatan nedeni keşfetmektir. Davranışın altında yatan nedenler keşfedilmedikçe, yaşanılan duygu/davranış bastırıldıkça problem davranış kısa vadede çözüldü gibi görülse de sorun şekil değiştirerek karşımıza çıkabilir (tırnak yeme yerine alt ıslatma gibi).Peki, korku /kaygı yaşayan çocuklarımıza ebeveynler olarak nasıl destek olabilirsiniz?
Çocuğunuzu dinleyin. Neler yaşadığını anlamaya, fark etmeye çalışmanız önemli…
Çocuğunuzun duygularını küçümsemek, alay etmek veya rencide etmek anlaşılmadığını ve yaşadığı korku / kaygıyı bastırmak zorunda olduğunu hissedebilir. (Örneğin, Bunda korkacak ne var yerine bu senin için çok korkutucu, çok korkmuştum şeklinde yansıtmak önemli…)
Korku/kaygılar çoğu zaman bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir. Çocuğunuzun yaşadığı korku türüne ilişkin bilimsel verilerden, görsellerden yararlanarak, videolar seyrettirerek bilgilendirebilirsiniz. Örneğin gök gürültüsünden korkan çocuğunuza ilgili doğa olayının nasıl oluştuğunu bilimsel verileri göz önüne alarak açıklayabilirsiniz.
Çocuğunuzun korku ve kaygılarını ifade etmesinin bir yolu da duygularını çizmesi/resmetmesi… Özellikle küçük yaştaki çocuklar yaşadığı şeyleri somut bir hale getirme ihtiyacı içerisindedirler. Böylelikle elle tutup gözle görüp kontrol edebilirler. Korkusunu/kaygısını 0 ile 10 arasında derecelendirerek ne düzeyde rahatsız ettiğini fark edebilir (Duygu Termometresi).
Kaygıyı devam ettiren etkenin ne olduğuna dikkat etmemiz gerekir. Çocuğun düşünce şekli (düşünce hataları: felaketleştirme, dünyayı tehlikeli bir yer olarak algılama), koruyucu kollayıcı ebeveyn tutumları kaygıyı devam ettiriyor olabilir. Yaşanılan yoğun kaygı ve korku bireyin günlük yaşamını olumsuz yönde etkiliyorsa uzman desteğinden yararlanılmalıdır. Yararlı olması dileğiyle..